Okumak ve Yazmak Üzerine
- Hatice Keskin
- 4 Nis 2024
- 1 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 28 Nis 2024
Okumak ve yazmak insana iyi gelen ve kişinin çabasına göre şekillenen bir unsurdur. Doğuştan gelen ve var olan bu özellik zamanla inkişaf ettirilir.
Okumak ve yazmak, zihni güçlendirdiği gibi, insan psikolojisine de iyi gelen ve gelişimine yardımcı olan bir faaliyettir. İnsanı geliştiren ve yeni ufuklar açan medeniyetin gelişmesine yardımcı olur ve insan hayatında önemli yer teşkil eder.
Tarihte okuma ve yazma oranının olmadığı ya da çok az olduğu bir gerçektir. Günümüz dünyasında bilgi akışı ve okuma yazma oranının çok yüksek olduğu bir dönemde yaşıyoruz. Buna rağmen, insanlık gelişimi açısından, önemli ölçüde bir ilerleme söz konusu olmadığı gibi, çok fazla bilgi kirliliği yaşanıyor. Esasen, verimli kullanıldığı sürece ve faydalı alanlara yayıldığı sürece bilginin gerçek anlamda faydası görülür. Çok fazla bilgi ve çokça alternatif, insanı sıkar ve gereksiz bir aktarma söz konusu olur.
Özellikle Türkiye tarihine baktığımızda Anadolu'da, 15. ve 19. yüzyıllarda büyük dehaların geliştiği, Yunus Emre, Mevlana, Mimar Sinan, İbn'i Haldun, İbn'i Sina, Hacı Bektaşi Veli gibi düşünürler ve dehalar, dünya çapında çığır açmış ve tarihin seyrini değiştirmişlerdir.
Günümüzde, özellikle Doğuda bu gelişme ve yeni düşünür ve bilim insanı yetiştirme söz konusu olmamaktadır.
Okumak sadece bir kitap okuma faaliyeti değildir, aynı zamanda bir değişim, gelişim ve yeni medeniyetlerin ve nesillerin kurtuluş reçetesidir. Okuma ve yazmanın ve bilgi sahibi olmanın çok büyük önemi vardır, bizzat Allah Kur'an'da ilk emir olarak bize bunu bildirmiştir.
Son Yazılar
Hepsini GörHayat bize verilmiş bir hediye, hem de emanettir. Bazen çok hızlı yaşadığımızın farkında olmuyoruz. Aceleyle giden geç varır, yavaş giden...
Zamanın değerini bilmek çok önemlidir. Zaman alacalı bir kavramdır, kişiye göre değişir. Günün saati 24'tür, ancak bazısına zaman...
Comments