İnsanı Anlamak

İnsan anlaşılmak için vardır. Ağzını açan ve konuşan kişi anlaşılmayı bekler. İnsanı anlamak için, bilgiye, empatiye ve bir çok donanıma sahip olmak gerekir. İnsanı var eden Yüce Yaratıcı ,insanı belirsiz ve anlaşılmayı bekleyen bir varlık olarak yaratmıştır. Bazen insan anlaşılmadığını düşünür ve üzülür. Oysaki biraz empati kurulduğunda kolayca anlaşılan insan bu yapısıyla esrarengizdir. Muhteşem bir yaratılışa sahip olan insan, bazen bunun farkında olmayabilir. İnsan kendini küçük görür ve kendine gereken değeri vermez. İnsan değerlidir ve yaratılış bakımından bütün varlıklardan üstündür. İnsanın varlığı ve varlığını devam ettirmesi bir mucizedir. Biz eğer bu mucizeyi görür ve ona göre hareket edersek bize sunacağı bir çok güzellikler olduğunu görürüz. İnsanlar bazen birbirlerine gereken değeri ve ilgiyi vermez, buda insanda stress yaratır. İnsan kendine değer verdiğinde , başkalarıda değer verir ve önemser. İnsan olarak bir çok donanıma, potansiyele ve birçok özelliğe sahibiz, ancak bunları inkişaf ettirdiğimiz sürece açığa çıkabilirler. Bunun için, çabaya ve geniş bakış açısına ihtiyacımız var. Günümüzde insanlar anlama çabasından ziyade anlamamayı ve eleştirmeyi tercih eder hale geldi. Böylelikle okunması gereken insanı, Kitabı, Kainatı okuyamaz ve anlayamaz bir duruma gelindi. İnsanın anlam arayışı ve anlaşılma arayışı hiç bitmez, ömür boyu sürer. İnsan içinde koskocaman sırlar sezişler ve büyükçe alemler gizlidir. Ancak belli bir seviyeye gelmiş ve olgunlaşmış insanlar bunun farkına varırlar.Eğer biz kendimizin farkına varır ve içten dışa doğru alemleri keşfedersek, insanı anlamak konusunda yol kadetmiş olacağız. İnsan, insan olarak kaldığı sürece ve kendini geliştirdiği sürece , başka alemleri seyretme ve yeni oluşumların kapısını aralıyacaktır.